KUTSAL ŞEHİR KUDÜS
Kudüs demek ilk kıble demek, miraç demek; Kudüs demek İslâm demek ve Kudüs demek Mescid-i Aksa demek. Kudüs yeryüzündeki çoğu dinin kutsal merkezim dediği yerdir. Hz. İsa Kudüs’ün komşu şehrinde doğmuş, Hz. Musa ve Hz. Harun burada yaşamış ve Hz. Muhammed (sav) burada Miraç’a yükselmiştir.’’ Peki hangi dinin bu kutsal şehir? ’’ diye soracak olursak cevabı Allah (cc) katında hak din İslam olduğundan ve tüm peygamberler tevhid inancını yaymak için gönderildiğinden bu kutsal şehir İslam’ındır. Diğer dinler bozulmuş ve çarpıtılmıştır.
Kudüs’ün hâkimi dünyanın da hâkimidir. Bu nedenledir ki birçok millet Kudüs’ü ele geçirmek istemiş; bu hedef uğruna binlerce insanı katletmiştir. 1. Haçlı Seferi’nde de böyle olmuş, zayıflayan Avrupa güçlenen Müslümanları görmüş ve onları zayıflatıp yeniden güç kazanmak için Hz. Ömer’in savaşmadan İslam toprağı yapıp yıllarca huzur ve adalet içinde yaşattığı Kudüs’ü yerle bir etmiş, kana bulamıştı. Ama Selahattin Eyyûbî Kudüs’ün Haçlıların elinde olmasına dayanamayarak Hıttîn Zaferi ile Kudüs’ü Haçlıların elinden kurtarmıştır. Osmanlı hâkimiyeti altında iken de Kudüs halkı huzur içinde yaşamıştır. Ancak şunu görüyoruz ki 1948 yılından sonra baskılar başlamış ve İslam serbest yaşanamaz hâle gelmiştir.
Şu anda çoğu İslam ülkesi için ‘özgür değil’ sıfatını kullanan ABD ve Avrupa önce dönüp kendilerine bakmalılar ama ABD ve Avrupa hâla Müslüman düşmanı olduğu için İslam’a yapılan baskılara karşı gelecek değil. Yine Avrupa ve ABD İsrail’de yapılan baskıları arka plana itmek için her defasında İslam ülkelerini kötüleyerek onları soykırım yapmış gibi gösterip ön plana atıyorlar ve Kudüs’teki İslam çığlıklarının şiddetini bastırıyorlar. Buna örnek olarak Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımını gösterebiliriz.
Yine İsrail konusuna gelince, İsrail bir Yahudi devleti değil bir Mason devletidir. Asıl yöneticileri ön plandakiler değil arka plandaki Masonlardır. İsrail ise Masonların Ortadoğu planındaki ölüm makinesidir. Hedefleri Büyük İsrail Devleti ile Ortadoğu’nun hâkimiyetini Mason yönetiminin eline vermektir. Yahudilerin İsrail’den bekledikleri ise sadece vaat edilmiş topraklardır. Yani İsrail Yahudileri uyutmak için yapılmış bir projedir. Yine Kudüs meselesine gelecek olursak ‘Kudüs nasıl bağımsız olur?’ sorusunu kendimize sormamız gerekmektedir. Kudüs’e bağımsızlığını kazandırmak için önce Müslümanlar olarak birlik olmak gerekiyor. Şii-Sünni vs. ayrımı yapmamak her zaman hep beraber hareket etmek gerekiyor. Bazı İslam Devletleri ABD uşağı olabilir ama İslam milleti tek millet olmakla beraber hiçbir devletin uşağı değildir. Bu sebeple birliği devletler değil milletler çapında yapmamız gerekir. Zaten milletler bir olunca devletlerin bir önemi kalmaz. Bir olduktan sonra hep birlikte Kudüs için ses çıkartmamız gerekir. Öncelikle Yahudileri bu sahte İsrail uykusundan uyandırmamız ve onları İsrail’e karşı hep birlikte karşı çıkmaya davet etmemiz gerekmektedir. Bu arada teknolojimiz ekonomimiz de geri kalmamalı hep birlikte canımızı dişimize katarak çalışmalıyız. Böylece hem ekonomik hem de teknolojik bakımdan güçlenmiş oluruz. Zalim Mason yönetimine bir darbe de bu hamleyle vururuz. Eğer Yahudiler bize inanır ve bizimle hareket ederse İsrail’ de Filistin’ in hakkını koruyan bir yönetimi destekleyebiliriz. Ardından Kudüs’ü tüm dünyaya açık bir yer haline getirebiliriz. Kudüs’ü özerk bir bölge haline getirip yönetimini Müslümanlara verir isek Kudüs yeniden bir nevî İslam toprağı olur. Bu sayede Kudüs, İsrail zulmünden kurtulmuş ve bağımsız olmuş olur.